6 Ekim 2015 Salı

DÜZİÇİ’ NİN TARİHÎ TURİSTİK VARLIĞI






1.   Abdüfettahoğlu Camii

Haruniye köyünde 1912 tarihinde Fettahoğulları ailesinden Abdüfettahoğlu Hacı Halil Bey bir cami yaptırmış ve yaptırdığı caminin giderleri için bir de vakıf kurmuştur. Kurduğu vakfın vakfiyesine göre; 25.02.1912 tarihinde, Haruniye Köyü’nde kendi tasarrufunda olan, doğusunda yol, batısında Hacı Halil Bey’in dükkânı, güneyinde yol ve kuzeyinde Süleyman Bey’in tarlası ile doğusunda yol, batısında Gökgözler tarlası, güneyinde kaya, kuzeyinde de Tuzcu hanesiyle sınırlı ve 2500 kuruş değerindeki bir evi ve üç dükkânını vakfetmiştir. Vakfın kuruluşu ırasında toplam 1500 kuruş tutan yıllık kira gelirleri camide görevli olan imam ve hatibe eşit olarak verilmesi şart koşulmuştur. Şu anda Haruniye Merkez Camii olarak hizmet vermeye devam etmektedir (Terzi, 2010: 198).

2.   Alaman Konağı

Aynalı Konak olarak da bilinir. Düziçi İlçesi Kurtlar mevkiinde Harun Reşit Kalesi'ne denk gelebilecek bir yatay düzlem doğrultusunda, bugün hala eğitime devam edilen 28 Mart İlköğretim Okulu ihata duvarı içerisinde yer almaktadır (Çiftçi, 2008: 109). 1902'de Haydarpaşa-Bağdat Demiryolu'na 9 km uzaklıkta Almanya İmparatorluğu tarafından demiryolu yapımı sırasında yaptırılmıştır. Osmanlı devletinin paylaşılması sırasında Aralık 1918'de Fransızlar tarafından "komuta merkezi" olarak kullanılmıştır. 28 Mart 1920'de düşmanların kovulmasından sonra cumhuriyetle birlikte Haruniye Bucak Müdürlüğü ve Jandarma Komutanlığı emrine verilmaiştir. 1920'lerden 1959’a kadar Kurtlar İlkokulu olarak hizmet görmüştür. Haruniye bucak Müdürlüğü'nce hem memurlar ve hem de öğretmenler için lojman olarak kullanılmıştır (Düziçi 28 Mart yıllık dergisi, 2003: 89). Tarihi dokusu talana uğramış olan ve gelecek kuşaklara aktarılması gereken bu bina, Osmaniye Valiliği tarafından
korunması gerekli tescilli kültür varlığı kapsamı içerisine alınmıştır (Çiftçi, 2008:109).

3.   Berke barajı[1]


Ceyhan nehri üzerinde kurulmuştur. Adını bağlantı noktasında bulunan Berke Dağından almıştır. 201 m yüksekliği ile Dünyanın 16. ülkemizin ise 1. Büyük barajı konumundadır. İnce beton kemer tipi olarak yapılan barajın bağlantı noktasından geriye doğru gölet uzunluğu 25 km dir. 2002 yılında üretime geçen Berke Barajının göl hacmi 427 Milyon m3 tür. Kahramanmaraş ili merkez köyü Bunsuz ve Düziçi ilçesine yeni bağlanan Yeşildere Köyü dâhil olmak üzere, Andırın ilçesi; Sumaktı, Böcek ve Boynuyoğunlu köy sınırlarını da kapsayacak kadar geniş alandan görülebilmektedir (Çiftçi, 2008: 113)

4.   Çitli Çınarı

Düziçi ilçesine bağlı, Düldül Dağının eteğindeki Çitli Köyü'nde yer alır. Valilik tarafından korunması gerekli tabiat varlığı kapsamına alınmıştır (Çiftçi, 2008: 111).

5.    Çeşmeli Çam

Kanlıgeçit'ten Düziçi istikametine giderken, Humus (Hamisi köprüsünden) 1 km yukarıda olan Çeşmeli Çam, park alanı ve dinlenme yeri olması vasıfları yanında Düziçi ilçesinin değişmez simgesi konumundadır (Çiftçi, 2008: 110).

6.   Düldül dağı[2]


Halk arasında Taş ve Toprak Düldül olarak ikiye ayrılmıştır. Taş Düldül’e Eğri Düldül de denilmektedir. Düziçi ilçe merkezinden arazi aracı ile hareket edilerek; Çitli, Çotlu ve Kuşçu Köyleri güzergâhı üzerinden zirveye doğru yol alınır. Ulaşılan ilk konaklama noktası Salâvat olup, buradan Berke Barajı'nı seyreyleme imkânı da bulunmaktadır. İkinci konaklama noktası Kaklık olup, buradan itibaren yol daha kötüleşerek devam etmekte, devamında ise Çağsak denilen yere ulaşılmaktadır. Suyun en son bulunduğu bu noktadan itibaren varılacak Başkonuş konaklama noktasına kadar geçen mesafe, en zor yol koşullarına sahip bulunan kesimini de oluşturur. Kamp alanı Başkonuş mevkiinde oluşturularak, 1 saatlik yürüyüş sonrasında, Toprak Düldül'ün 2446 rakımlı zirvesine ulaşılabilir. Bu noktadan, şayet hava açık ise; köyleri de dâhil olmak üzere Düziçi ve Ovası, Andırın, Kadirli ve Osmaniye havalisini gözlemleme imkânı bulunabilir (Çiftçi, 2008: 113).

7.   Domuztepe Kalıntıları

Domuztepe, Çerçioğlu Köyü sınırları içerisinde olup, Domuztepe ye Düziçi ilçesinden 17 km lik mesafe sonunda ulaşılmaktadır. Karatepe Aslantaş Açık Hava Müzesi'nin bulunduğu yerden görülebilmekte olup, Aslantaş Baraj göletinin karşısına düşmektedir. MÖ 9. yy'dan itibaren yerleşmenin görüldüğü belirlenen bu tepede çeşitli kabartma parçaları, üç tane kapı aslanı ve hiyeroglif yazıtı, boğalı bir kaide ilgi çeken eserler bulunmaktadır (Çiftçi, 2008: 112).

8.   Dümbürdek Magaraları

Düziçi ilçesine 12 m mesafede yer almaktadır. Dümbürdek Mahallesi sınırları içerisinde bulunmaktadır. Roma kaya mezarları olarak tabir edebileceğimiz yapıların bugün oldukça az sayıdaki bölümü varlığını korumaktadır. Düziçi ilçesine giden asfalt yolun kenarında yol boyunca sıralanmışlardır (Çiftçi, 2008: 114).


9.   Elbeyli Çınarı[3]


Osmaniye Valiliği tarafından Korunması gerekli tabiat varlığı kapsamına alınan bu çınar, adını Elbeylioğlu'ndan almıştır. Düziçi ilçesi ne bağlı bulunan köy de bugün aynı isimle anılmaktadır. Elbeyoğlu’nun hikâyesi: Elbeyoğlu Kahramanmaraş’ta bulunan amcası Kadıoğlu'nu ziyaret gider. Valilikte olduğunu hanımından öğrenir ve oraya yönelir. Kapıda uzunca bir süre bekletildikten sonra içeriye alınır. Vali Kadıoğlu'na sorar: "Kim bu?" der. Kadıoğlu da: "Bu da âşık, gezer-tozar, boğaz tokluğuna dolaşır." der. "İstersen iki beyit çağırsın." dediyse de Elbeylioğlu oralı olmaz. Kızar, kızgınlığını da belli etmez. İkram edilen kahveyi de içmez. Ne valiye ne de amcaoğluna Allahaısmarladık demeden oradan ayrılır. Hırsla Kadıoğlu'nun evine gelir. Amcaoğlunun hanımı Muzu hariç, Kadıoğlu'nun kırk adamını öldürür. Kafalarını kestirip kırk at üzerine konulmuş halde seyisi ile birlikte valinin konağına gönderir. Kendisi de hiç oyalanmadan memleketi Elbeyli köyüne döner. Bu duruma çok şaşıran vali, Kadıoğlu'na dönerek: "Senin âşık dediğin, eşkıyaymış." der. Valinin padişaha durumu bildirmesi üzerine fermanı alan Elbeylioğlu, hanımına öğütler vererek teslim olup, İstanbul'un yolu tutar. Kafesler Elbeylioğlu'ndan aldıkları birer tas altının karşılığında kendisini öldürmeyip hapsederler. Kestikleri bir hayvanın kanını da, beyin elbiselerine bulayıp padişaha arz ederler. Elbeylioğlu, padişah ve hanımının geçeceği güzergâhta yanık türküler söyler. Huzura çağrılarak serbest bırakılması sonrasında; Adana, Kozan, Kadirli ve
Yeşilova güzergâhı üzerinden, kendisini karşılamaya gelen adamları ile birlikte sulak ve bol yeşillikli bir yere gelir. Atını bağlamak için bir çınar kazığı çakılır ve atını bu kazığa bağlar. Sekiz gün konakladığı bu yerden köyü olan Elbeyli'ye hareke eder. Bu çınar daha sonra Elbeyli Çınarı olarak anılmaya başlanmıştır.



10.   Harun Reşit Kalesi[4]


“Osmaniye ili Düziçi ilçesi Kurtlar köyü Dumanlı yaylasındadır. Eski Maraş yolu üzerinde stratejik bir noktada 785/786 yılında Harun Reşit tarafından yaptırılmıştır. Abbasi yazıtlarında da adı geçen Harun Reşit Kalesi, Kurtlar köyünün 3 km kuzey doğusundadır. Düziçi ilçe merkezinin doğusundaki Kurtbeyoğlu Mahallesinde müstahkem bir mevkide bulunmaktadır. Faraç bey, bugünkü Kurtbeyoğlu mahallesinde bulunan bu kaleyi inşa ettirerek burasını yerleşim merkezi yapmış, adına da Harun Reşit Kalesi demiştir. Bu yörenin adı da Haruniye olmuştur. Bilindiği kadarıyla 699 yılında Abbasi halifesi Harun Reşit tarafından yaptırılmıştır Ancak kalenin inşaatı Halife Muhammed El Mehdi zamanında başlamıştır. Kalenin tam anlamıyla tamamlanması Harun Reşit’in bölgeye komutan olarak gönderdiği Faraç Bey tarafından sağlanmıştır. 960’da Bizanslılarla geçen kale daha sonra da Şeyh Al Devle tarafından alınarak tekrar eski şekliyle Abbasi halifesine sunulmuştur.” (Çiftçi, 2008: 119).
“1198/1199 ve daha erken dönemde Baron Leon döneminde Ermeni yerel Krallığı kontrolünde olan, Levondan sonra ise Godfrey’in Haruniye lordu olmuştur. 22 Temmuz 1236 da kral I. Heum ve karısı Zapel krallığa hizmetlerinin karşılığı olarak Cermen şövalyelerine Harun Reşit Kalesini bağışlamıştır. Fakat kaledeki arkeolojik özelliklerin hiçbirinde Cermen şövalyeleri ve o döneme ait bir ize rastlanmadığı belirtilmiştir. 13. yy sonunda Haruniye, Memlukların kontrolüne geçmiştir.” (Çiftçi, 2008: 70). 14. yy ortasında Memluklular Haruniye yi, Doğu Kilikyalıların idari merkezi haline getirmiştir. Planı diğer Kilikya yerleşimleri gibidir.
“Kuzey ve batı yönünde birbirinin devamı olan galeriler yapmışlardır. A kapısından, Kule E’ye kadar engebe ve yükselti mevcuttur. Bu kalede ünik olan üç tip duvar tekniğinin kullanılmasıdır. Bugünkü yapıyla benzerlikler gösteren orijinal kale tamamen kireçtaşı ve bazalttan yapılmıştır. Haruniye Kalesi’nde Ermeni asker tekniğini gösteren bir kanıt yoktur. Kuzeybatıdaki sur duvarları ve mağaraların bir kısmı tahrip olmuştur. Buradaki mazgallar Arap mimari tekniği için en güzel örneklerdir. Kaba yontu taştan yapılmıştır. Bizans mazgallarında ok yarığı üçgen, Arap mimari tekniğinde ise bunlar yuvarlaktır.” (Yıldız, 2007: 72).

11.   Haruniye Termal Kaplıcası[5]


“Osmaniye il özel idare müdürlüğüne ait olan ve Düziçi ilçe merkezine 22 km mesafede olan Haruniye termal kaplıcası, Kuşcu köyü sınırları içerisinde bulunmaktadır. Termal Kaplıcanın Kaynağı Düldül Dağı eteklerinden akmaktadır. Kaplıcanın suyunun sıcaklığı 33 C dir.” (Çiftçi, 2008: 120).

12.    Karacaoğlan Kaya Mezarları


“Kaya mezarlarının Âşık Karacaoğlan ile bir alakası bulunmamaktır. Bulunduğu yerin ismiyle anılmasından kaynaklanmaktadır. Kaya mezarları Karacaoğlan ilköğretim okulu ihata duvarı içerisinde yer almaktadır. Surun hemen dışarısında ise bugün hala çeşitli amaçlar için kullanıma hazır durumda doğal özelliğini koruyan iki büyük mezar kalıntısına rastlamak mümkündür. Buradaki kaya mezarlarının giriş kesimlerinin dar helezonik yapısı günümüze kadar gelerek orijinalitesini korumaktadır. Girişin kapanmasını sağlayan yassı konumdaki tek
parçadan oluşan kaya parçasının varlığı ile de benzerleri arasında tarihi dokusu talana uğramamış nadir yerlerdendir.” (Çiftçi, 2008: 118).

13.    Keriz Köprüsü- Su Kemerleri

Düziçi ilçe merkezine 21 km mesafededir. Su kemerleri Ceyhan Nehri’nin iki yakasındaki Karagedik ile Kazmaca köylerini birbirine bağlamaktadır. Ayakta kalabilen altı ayağı ile birlikte su kemerlerinin kalıntıları Kazmaca köyü sınırları içerisindedir. Geçmişteki işlevi Düziçi ilçesine bağlı Karagedik köyü sınırları içerisinde bulunan Karanlık Dere’nin suyunu, su kemerleri vasıtasıyla Kazmaca Köyü üzerinden dönemin kültür ve sanat merkezi olan Kastabala’ya ulaştırmaktır (Çiftçi, 2008: 122)



14.   Sabunsuyu / Karasu Şelalesi [6]



“Düziçi ilçe merkezine 7 km mesafededir. Çakıroğlu mevkiinden doğan Sabunsuyu Çayı üzerindeki tarihi Taşköprü üzerinden, sağa dönülüp dere yatağı ile
beraber 10 dk’lık yürüyüş sonrasında ulaşılmaktadır. Sabunsuyu Çayının ilk şelalesinin yüksekliği de 5 m’dir.” (Çiftçi, 2008: 123).

15.              Su Küpü

Düziçi ilçesine bağlı Yazlamazlı Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçeye 9 km mesafede bulunan, iki adet su küpünden bir tanesi özelliğini koruyarak günümüze kadar ulaşabilmiştir (Çiftçi, 2008: 124).

16.    Taş köprü [7]


Düziçi ilçe merkezine 4 km mesafede olup Berke barajı istikametindedir. Halk arasında Fettahoğullarından Mehmet Beyin köprüsü olarak da bilinir. Sabun Çayı üzerinde kurulmuştur (Çiftçi, 2008, 125). Osmanlılardan kaldığı sanılan tarihi köprünün genişliği 6 metre, uzunluğu ise 30 metre civarındadır.[8]

17.   Dumanlı Yaylası[9]



Dumanlı yaylası 1200 m yükseklikte Düziçi'nin 10 km yukarısında bulunan bir yaylalıktır. Yaz aylarından şehrin sıcağından bulanan insanların uğrak yeri olan dumanlı aynı zamanında ilçenin yegane piknik alanıdır.  Yaylaya çıkmak için asfalt yolu mevcuttur.

18.    Yeşil Şelalesi[10]



Düziçi’ne 15-20 km mesafede Çerçioğlu köyü yakınlarında bulunan şelalenin yüksekliği 3m. Civarında olup bir devkazanı oluşturmuştur. Kaynağını kanyon içinde karstik mağaradan alan şelale sularını sığ bir dereden köyün batısındaki  Aslantaş Baraj Gölü’ne ulaştırır.




© Mayıs 2015





[3] Fotoğraf: Hilmi İsili
[4] Fotoğraf: Hilmi İsili
[6] Fotoğraf: Ayhan Şenbayrak
[7] Fotoğraf: Hilmi İsili
[8] Koç, Hüseyin, Osmaniye İli, Düziçi İlçesinde Sosyal - Ekonomik Ve Dini Hayat, Yüksek Lisans Tezi, Niğde Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Niğde 2011, s.29-35.
[9] Fotoğraf: Hilmi İsili