29 Mayıs 2015 Cuma

DÜZİÇİ’ NİN TARİHİ




Düziçi ilçesinin tarihi kökenleri tam olarak tespit edilmiş değildir. Buna rağmen bilinen araştırmalar ve eldeki kayıtlara göre ilçede ilk yerleşimin VIII. yüzyıla kadar dayandığı sanılmakta ve bu bölgeye "Şunguru Salmiye" adının verildiği bilinmektedir. Düziçi'nin tarihi Anadolu'nun tarihi ile benzer olduğu ve hatta Paleojik ve Neolitik dönemle ilgili bulguların görüldüğü Akdeniz bölgesinde; Düziçi ilçesinin de konumu gereği, Paleojik olmasa bile Neolitik döneme uygun bir yaşam tarzının olduğu sanılmaktadır (İlçemiz Düziçi, 1990: 33). 1947 yılında başlayan Kadirli- Karatepe kazıları ve Çerçioğlu köyünde bulunan Domuztepe kalıntıları Düziçi ilçesinin Genç Hitit dönemine ait bir yerleşim alanı olma olasılığını akla getirmektedir. Düziçi ve çevresinin en eski döneminin Hititlere dayandırılmak istenmesinin sebeplerinden biri de çevredeki kazı çalışmalarından çıkan tarihi kalıntılardır. Düziçi ilçesinin konumuna genel olarak bakıldığında Akdeniz Uygarlığının bazı özelliklerini taşıdığı görülmektedir. Bu da aynı bölgede hüküm süren Roma İmparatorluğunun kültürüne ait eserlerin ilçede sık sık görülmesinden kaynaklanmaktadır.
                              
Düziçi ilçesi göçlere ve seferlere sahne olmuştur. İlçeye göçler birbirine yakın dönemlerde olmuştur. I.Alaaddin Keykubat zamanında buraya Oğuz boylarından Avşar, Çavuldur, Peçenek ve Karkın gibi boylar gelip yurt tutmuştur. Günümüzde hâlâ bazı köyler bu boyların adlarıyla anılmaktadır. Bu durumun Türklerin bulunduğu bölgeye ad verme geleneğinden kaynaklandığı tahmin edilmektedir. İlçeye yapılan tarihsel seferlerin ilki İskender’in Asya Seferidir. Bir diğeri ise Haçlı Seferleridir (İlçemiz Düziçi, 1990: 33). Bugünkü Haruniye yeni ismi ile Düziçi ilçesi Büyük Abbasi Halifesi Harun Reşit’in uçbeyi olan Faraç Bey tarafından 699 yılında kurulmuştur. Faraç Bey bugünkü Kurtbeyoğlu mahallesinde bir kale inşa ettirerek burayı yerleşim merkezi seçmiştir. Kaleye Harun Reşit Kalesi ismi verilmiş ve yörenin adı da Haruniye olmuştur. Kaleye Horasanlı gönüllü Türk Mücahitleri yerleştirilmiştir. Haruniye M.S. 960 yılında Araplardan Bizansların eline geçmiş ve Kale yıktırılmıştır. Kale sonra Hamdanilerden Halep Emini Şeyh el Devle tarafından geri alınarak yeniden onarılmıştır (İlçemiz Düziçi, 1990: 33). Türkiye Selçuklu Devleti'nin kurucusu Kutalmışoğlu Süleyman Şah, İznik'te birliğini sağladıktan sonra Doğu'ya doğru sefere çıktığında Düziçi'ni kendi topraklarına katmıştır. Daha sonra I. ve III. Haçlı Seferleri'nde bölge Haçlıların eline kısa süre geçmiştir. Düziçi ve çevresi Moğol İstilası sonucunda Anadolu'da hâkimiyeti kaybeden Türkiye Selçukluları'ndan sırasıyla önce Karamanoğulları'nın daha sonra da Ramazanoğulları ve Dulkadiroğulları'nın eline geçmiştir. Bu beylikler bölgede etkinliklerini sürdürmüşlerdir. Bu bölgeyi zaman zaman Ermeni Despotları ele geçirmişlerse de hâkimiyeti tekrar Ramazanoğulları ve Dulkadiroğluları ele almışlardır. Dulkadiroğlu Alaüddevle Bey vakıfları ve zaviyesi ile birlikte Haruniye'de Haruniye Camii’ni yaptırmıştır. Düziçi, Dulkadiroğlu Beyliği'ne bağlı iken Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim'in Mısır Seferi sırasında Osmanlı topraklarına katılmıştır.
                              
Osmanlılar döneminde Düziçi ve çevresine özellikle Danişmenli ve Dülkadriye Türkmenleri yerleşmeye başlamışlardır. Osmanlı'ya karşı isyan eden Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın oğlu İbrahim Paşa, 1832 yılında Düziçi'ni Mısır topraklarına katmıştır. İbrahim Paşa 1833 yılında Hatay-İskenderun yakınlarından geçerken göçebe halkı sindirmeye başlamıştır. Bu sırada İbrahim Paşa, Beylan, Payas ve Maraş sancaklarını da zaptetmiştir. Bölgede zor duruma düşen İbrahim Paşa, yöreden Ali Bekiroğlu ile anlaşarak ordusunun dağılmasını önlemiştir. Düziçi 1834 yılında Kütahya Antlaşması ile Osmanlı'nın eline tekrar geçmiştir. Mısırlı İbrahim Paşa yönetiminden sonra Çukurova'da eşkıyalık faaliyetleri başlamıştır. Haruniye, Birinci Dünya Savaşından önce İngilizlerin daha sonra da Fransızların işgaline uğramıştır. Fransız işgali sırasında Kozan Mutasarrıfı İhsan Bey, Osmaniye Sancağı'nın Haruniye'de kurulan geçici merkezine mutasarrıf olarak görevlendirilmiştir. Haruniye'de teşkil eden Milli Kuvvetler, 4–15 Mart 1920 tarihleri arasında Fransız-Ermeni işbirliği içerisindeki kuvvetlerle mücadele etmişlerdir. Yörük Selim Bey 27 Mart 1920 tarihinde Maraşlı mücahitler ve iki ağır makineli tüfekle Haruniye cephesine gelerek emir ve komutayı ele almıştır. Böylece Haruniye'deki Milli Kuvvetler iyice güçlenmiştir. Milli Kuvvetler taarruza geçerek yavaş yavaş Fransızları Haruniye'den atmaya başlamışlardır.
                                                              
Fransızlar 1923 Ankara anlaşması ile yöreden çekilmişlerdir. Cumhuriyetin ilanından sonra 1954 yılına Hacılar, 1957 yılında da Haruniye Belediye olmuştur. Her iki yer birleşerek 29.11. 1983 tarihinde ilçe olmuş ve Düziçi adını almıştır İlçenin tarihinin kökenleri tam olarak tespit edilmiş değildir. Buna rağmen bilinen araştırmalar ve eldeki kaynaklara göre ilçede ilk yerleşimin VIII. Yüzyıla kadar dayandığı sanılmakta ve bu bölgeye “Sunguru Salmiye” adının verildiği bilinmektedir.
Düziçi’nin tarihi Anadolu’nun tarihi ile benzer olduğu ve hatta Paleolitik ve Neolitik dönem ile ilgili bulguların uygun olarak görüldüğü Akdeniz bölgesinde, ilçemizin de konumu gereği, Paleolitik olmasa bile Neolitik kültüre uygun bir yasam tarzına ayak uydurduğu sanılmaktadır. Geç Hitit dönemine ait Karatepe Kazıları, bölgenin Hititler zamanında bir yerleşim alanı olma olasılığını akla getirmektedir. Çerçioğlu Köyü’nde bulunan Domuztepe kalıntıları bu düşünceyi doğrular niteliktedir. Ayrıca Böcekli Köyü’nde Neolitik döneme ait olduğu sanılan mağaralar ve yine aynı özelliklere sahip Alibozlu’da bulunan mağaralar ilçenin tarihi kökenleri hakkında şüpheler de uyandırmaktadır. İlçemizin konumuna genel olarak bakıldığında tipik bir Akdeniz uygarlığı niteliklerini de taşıdığı görülmektedir. Bu da aynı bölgede hüküm süren Roma İmparatorluğu’nun kültürüne ait eserlerin ilçede sık sık görülmesinden ortaya çıkmıştır. Bölge göçlere ve seferlere de sahne olmuştur. İlçeye yapılan tarihsel seferlerin ilki İskender’in Asya seferidir. İlçe bu seferlerden etkilenmiş olmalıdır. Bir diğer sefer ise Haçlı seferleridir. I. ve III. Asya seferlerinde bu bölge kısa bir süre Haçlıların eline geçmiştir. İlçeye bilinen göçler ise birbirine yakın dönemlerde olmuştur. İlki Ermenilerin Kilikya’ya gelişi ile ilgilidir. Diğeri ise özellikle I. Alaaddin Keykubat zamanında buraya Oğuz boylarından Avşar, Çuhadar, Peçenek, Kızık ve Karkın gibi boyların gelip yurt tutmasıdır. Zamanımızda bazı köyler bu boyların adları ile anılmaktadır.
               
Bugünkü Haruniye yeni ismi ile Düziçi ilçesi Büyük Abbasi halifesi Harun-ür Reşit’in uç beyi olan Faraç Bey tarafından 699 yılında kurulmuştur. Daha sonraları Anadolu Selçuklu devleti kurucusu Süleyman Sah İznik’te birliği sağlayıp doğuya yöneldiğinde bölgeyi kendi topraklarına katmıştır. Yavuz Sultan Selim Mısır’a yaptığı sefer sırasında ilçeyi Osmanlı topraklarına katmıştır. İdare bakımından Maraş sancağına bağlı Bahçe ilçesinin nahiyesi olan Haruniye 1878 yılında Adana iline bağlanmıştır. Haruniye I. Dünya savasından önce İngilizlerin daha sonra Fransızların işgaline uğramıştır. Bölgeye getirilen Ermeniler yöre halkına katliamlar yapmış; yerli halk ve çete birliklerin ortak mücadelesi sonucu 28 Mart 1920’de ilçe düşman işgalinden kurtulmuştur. Cumhuriyetin ilanından sonra 1954 yılında Hacılar, 1957 yılında da Haruniye Belediye olmuş ve her iki belediye birleşerek 29 Kasım 1983 tarihinde ilçe olmuş ve ilçemiz Düziçi adını almıştır.[1]

© Mayıs 2015



[1] Koç, Hüseyin, Osmaniye İli, Düziçi İlçesinde Sosyal - Ekonomik Ve Dini Hayat, Yüksek Lisans Tezi, Niğde Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Niğde 2011, s.10-12.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder